Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Dersim’in birliğinden rahatsız olan karanlık kişi ve çevrelere dikkat…

Son zamanlarda “Zazacılık” olarak tabir edilen düşüncelerle ilgili çok fazla şey duyar oldum. Türkiye içerisinde kayda değer bir taraftarı olmamakla beraber, yurt dışında, özellikle Kürt, Alevi yurttaşlarımızın çogunlukla bulunduğu Almanya’da olmadık yerlerde bu düşünce yapısını dillendirenlere daha çok rastlanabiliyor.

Geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde Almanya’da gerçekleştirilen Dersim Festivali’nde karşilaştığım son derece düşündürücü durumlar, bu konuyla ilgili düşüncelerimi yazmamı benim açımdan kaçınılmaz hale getirdi. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, beğenelim veya beğenmeyelim, hoşumuza gitsin veya gitmesin, her türlü düşünceye saygı ve hoşgörü sınırları içinde bakmak, demokrat olmanın asgari gereğidir. Dolayısıyla Dersimliler için “Kürt değildirler, Zazadırlar” şeklinde dile getirilen görüş de bir düşüncedir deyip geçebilirdik. Kaldı ki bana göre bu konuda herhangi bir sorun veya muğlaklık da söz konusu değildir.Ancak üzerinde durulması gereken önemsedigim bazı hususlar var. Kendilerini “Zazacı” olarak isimlendiren bu çevrelerden son zamanlarda yoğunlaşan son derece üslupsuz, ağır hakaretlerle dolu mesajlar alıyorum.

 Bazı internet sitelerinde veya sanal ortamda hakkımda ağır küfür ve hakaretler savuran birileri türemiş durumda. Muhtemelen aynı “karanlık” kişiler, uzun zamandır www.masap.net adresinde yayın yapan Munzur Aydın ve Sanatçılar Platformu’na veya bu sitede yazan arkadaşlarımıza da küfür mesajları göndermektedirler. Açık ki küfür ve hakareti “düşüncesini ifade etme” kapsamında ele almak mümkün değildir.Almanya’daki Dersim Festivali’nde Kürt sorununa, Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümüne ve Dersimlilerin birlik ve bütünlüğünü korumalarına dair yaptığım konuşmalardan rahatsız olan bu “karanlık” kişiler, sanal alemde hakkımda ağır bir saldırı kampanyası yürütmeye yeltendiler. Elle tutulur bir yanı olmadığı için bu yaklaşimların herhangi bir etki yaratmayacağı kesindir.

 Fakat bu kişi veya çevrelerin ne yapmaya çalistiklari konusunda herkesin daha dikkatli ve duyarlı davranmaları gerektiğine inanıyorum.Hatırlanacaktır; eskiden “üç tane Kürt yan yana gelemez, birlik olamaz” denirdi. Şimdi ise Kürtlerin kendi hakları etrafında sağladıkları birlik ve bütünleşme, ırkçı-şoven güçleri çok rahatsız eden bir boyuttadır. İlginç olan bir de böylelerinin rahatsızlık ve sıkıntı duymalarıdır.Dersimliler kendi hakları, istemleri, değerleri her yerde büyük bir birlik halinde olmak zorundadırlar. Bu ve benzer düşüncelerimi her yerde dile getirdim ve getirmeye de devam edeceğim. Hiçbir tehditten ve saldırıdan yılmayacağımı beni tanıyanlar iyi bilirler. Bu kişilerin tehditleri, hakaretleri de benim bu yöndeki çaba ve duyarlılığımı daha da artırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.Böylelerine “karanlık” diyorum, çünkü kim oldukları dahi belli değildir. İnsanları tehdit edecek cüreti nereden buldukları meçhuldür.

Beni ve arkadaşlarımı “bir yerlerden para alıyorlar” gibi ipe sapa gelmez ahlaksızca şekilde suçladıklarına göre, kendilerinin “birilerinin” maşası olma ihtimali oldukça güçlüdür.nsanlarımızın birlik ve beraberliklerini daha da güçlendirmesi gereken bugünlerde, bu tip çarpik ve karanlık çabalara karşi oldukça duyarlı olmak gerekmektedir. Böylelerinin karalamalarına en net şekilde cevap vermenin her kişi ve kurumumuzun görevi olduğunu düşünüyorum. Böylelerini tecrit etmek, etkisiz kılmak ve birlik ve beraberlik çabamizin üzerine gölge düşürmelerine izin vermemek durumundayız.Bu vesileyle bütün Dersimlileri ve kurumlarımızı bu karanlık ve saldırgan, provokatör düşünce sahiplerine karşi daha duyarlı davranmaya çagirmayi kendi adıma bir görev ve sorumluluk sayıyorum.TEMMUZ / 2008