Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Mayıs'ta Dersim'de Olmak

Mayıs'ta Dersim'de Omak..

 DSC0768Mayıs ayında Dersim'e gitmeyi uzun zamandı hep arzuluyordum, Dersim'in mayısla birlikte kokan havasını almak ciğerlerime çekmek istiyordum, yaylalara gidip Işkın yemeyi,mantar toplamayı,Gülok'u,Kekik otunu,taze taze Kırkorları, Kengerleri ve daha o dağlara has birçok bitkiyi ellemek koklamak istiyordum, kısacası Dersim'in bahar havasını yaşamak ve uzun zamandır unuttuğum duyguları tadmak istiyordum.. İxor yaylası ve daha sonra gittiğimiz Sarı Saltuk Türbesinin bulunduğu zirve tamda bu hayellerimi ve arzularımı yerine getireceğim bölgeler olmuştu. Yol boyu derin vadiler akan şen şakrak ve billur gibi bembeyaz soğuk sular,doğayla bütünleşmiş ve adeta doğal bir koro eşliğindeki kuş cıvıltıları, yükselen ve alçalan dağların saçtığı büyülü rüzgarların okşadığı tenim ve burada anlatamayacağım daha nice nice güzellikler..
 
Asırlardır bu vadide yaşayan ceviz ağaçlarının köklerindeki asaleti görmek gerek, rengarenk çiçek

 DSC0758leri görmek gerek, yer yer kümelenmiş ormanlık alanların yansıttığı renkleri görmek gerek, yalçın kayaların dik duruşuna hayran kalmamak elden değil, yeşil alanların doğal güzelliği ve koy boylarında akan kar beyaz suların çıkardığı seslerin doğayla muhteşem birlikteliklerine şahitlik ediyorduk. Burada daha önce yerleşik bir köyün olduğu oradaki yıkık duvarlardan anlaşılıyordu, Dersimin ender vadilerinden biri olan İxor yaylası bizlere muteşem bir manzara sunarken kim bilir belkide bağrında nice evladının katledildiği 38 li yıll

ardaki vahşete takılıp kalıyordu, asırlık cevizlerin hüzünlü bir duruşu vardı,anlatmak isteyipte anlatamadıkları vardı,onları anlamak ve dinlemek için bu yolculuğun uzun sürmesi ve mutlaka orada birkaç gün kalmak gerek.Hemen gidipte gelmemek gerekir,Sarı Saltuk türbesinin olduğu zirve Dersim'in en güzel fotoğrafını gözl

er önüne sermekteydi.İnsan adeta kanatlanmak istiyordu,derin vadilere dalmak ve o güzelim büyülü doğanın içinde kaybolup gitmek istiyordu.Evet burası Dersim'di seferlerin olupta zaferlerin olmadığı bir mekandı.
Dersim aynı zamanda Kürt-Kızılbaş alevi inancının sembolleşmiş hatta merkezileşmiş kutsal mekanlarla dolu bir coğrafyadır. Gola Çeto, Ana fatma, Buyer Baba (Gola Xızır), derwiş Cemal Türbesi, sarı Saltuk Türbesi,Düzgün Baba, Axuçan, Üryan Xıdır,Ağbaba Türbesi ve adını burada yazmadığım daha bir çok kutsal mekanı ile tam bir alevi diyarı..
 
uzun zamandır ziyaret etmek istediğim mekanlardan biride sarı Saltuk Türbesinin bulunduğu dağın zirvesiydi, Derwiş cemal Türbesini ziyaret ettiğimizde oranın temizliğini ve bakımın yapan bir bayanın bizlere sunduğu lokmanın tadı hala damağımda,hele hele "ben gülok kaynattım yağda kızarttım bekleyin birlikte yiyelim" demesi bizi dahada mutlu etmişti,elindekini tıpkı gönlündeki gibi paylaşan ve bu mekanlara sahiplik edenlere bizlerinde sahiplik etmesi sanırsam belli görevlerimiz arasında gelmektedir,bu mekanları temiz tutan ve bakan  DSC0735tüm bu emekçi ve inanları kutluyorum. Derwiş Cemal Türbesinin bulunduğu alan asırlık ağaçların olduğu bir mekandır, adeta gizli bir cennet diyebilirim buraya,çok büyülü bir havası olduğunu söyleyebilirim. 
Yukarıdada belirtmiştim Sarı Saltuk Türbesinin bulunduğu dağın zirvesine çıktığımda karşıma çılgın- muhteşem bir  dağ kütlesi çıkmıştı, Dersim'in adeta sınırlarını bu dağlar çizmişti. Orada oturup saatlerce hatta günlerce bu manzarayı izlemek geliyordu içimde,hele hele taze kırkor kokusu,güloklar ve Kekik otunun yaydığı karışık kokularda gelince burnuma oradan kalıp bir daha dönmemek geliyordu içimden. Yukardan bakıldığında derin vadilerin yaydığı büyülü havası ve görüntüsüyle bir an için adeta kanatlanıp uçası geliyordu insanın.Belkide Dersim bir bütün olarak büyülü bir coğrafyaydı...
 
Dersim'de Kalekol ve Karakollar heryerde göze batıyordu, o kadar öok karakol ve kalekol yapılmıştı ki örneğim Anbar köyünde baktığımızda sadece 3 kalekol görebiliyorduk,barışın dilini konuşanların bu kadar kalekol yapmalarının olsa olsa tek bir nedeni vardır oda muhtemel bir savaşa hazırlıktır,muhtemel bir katliamın ön hazırlıklarıdır, Dersim'in bu muhteşem yapısına uygun düşmeyen tek manzara bu Karakollar ve kalekollardır.Birde gittikleri heryerde içtiklerini yediklerini toplamadan çöplerini orta yerde bırakarak doğaya zarar verenler ve çevresini kirletenler bu doğaya yakışmayanlardır..